Günümüzde Türk Sigorta Sektörü’nde yaşanan sorunların başında gerek faaliyet konusu sebebiyle gerekse yönetmeliklere göre alınması gereken yangın ve güvenlik önlemlerinin mevcut olmaması nedeniyle yüksek seviyede yangın riskine sahip tesislerin bu risklerini doğru önlemler alarak azaltmadan sigorta poliçesi yaptırmak istemesi, sigorta şirketlerinin ise alınması gereken önlemler yerine getirilmeden teminat vermek istememesidir.
Maalesef son dönemde yaşanan ve büyük çapta zararlar ile sonuçlanan yangın hasarları göstermiştir ki, yüksek risk seviyesine sahip tesislerin sigortalanması da çözüm değildir. Zira bu işletmeler, geçirdikleri yangınlar sonrası maddi zararlarının tamamını tazmin edebilseler dahi meydana gelen yangın sonucu tesis binaları ve içinde bulunan makina tesisat ve kritik ekipmanlar kullanılamayacağından uzun süren iş durması süreçleri, ileriye dönük anlaşmaların iptalinden doğan maddi zararlar, marka değerinin düşmesi ve tedarik gücünün alt seviyelere inmesi nedeniyle pazar kaybı, psikolojik etkiler nedeniyle kritik personelin kaybı gibi başta öngörülmesi hiç de kolay olmayan hasarlar meydana gelebilmektedir.
Bu sorunların aşılmasındaki en önemli zorlukların başında ise ülkemizdeki sigorta bilincinin halen eksik olması gelmektedir. Maalesef toplumumuzda bir risk gerçekleşmeden, başka bir deyişle zararla sonuçlanan bir olay başa gelmeden önce o riskin farkında olmak veya onu yönetmek anlamında neredeyse hiçbir çaba sarf edilmediğini söyleyebiliriz. Bunun en basit örneği olarak 1999 İzmit Depremi sonrası deprem sigortası konusunda yaşanan oldukça yüksek seviyedeki talep artışı verilebilir. Aynı durum yangın riski açısından da geçerlidir. Önceki fabrikası tamamen yanmadan sigortayı düşünmeyenler ya da hiçbir yangın önlemi almayanlar, karşılaştıkları zararlardan sonra sigorta ve yangın önlemlerine büyük önem göstermeye başlarlar.
Sigorta sektöründe yaşanılan bir diğer zorluk ise risk yönetiminin yalnızca riskin transfer edilmesi yani sigortadan ibaret olduğunun düşünülmesi yanlışlığıdır. Yani sigorta poliçesi, portatif yangın söndürücü, yangın dolabı veya yağmurlama sistemi gibi bir yangın önlemi olarak algılanmaktadır. Bu düşünceyi yıkmak sigorta şirketlerinin en çok zorlandığı konuların başında gelmektedir.